Yer6 Hafıza Projesi'ne Destek Vermek İçin...

Posta Çeki Hesabımız: 8830591 PTT Beyoğlu Şubesi

19 Eylül 2011 Pazartesi

14 Ocak Yer6 Hafıza 94.9 Açık Radyo - Açık Dergi


14 Ocak 2011 
Tunç Dindaş 
Zeynep Rojda Güvenç
Janset Karavin





Zeynep Rojda Güvenç:Bu akşam grafiti kültürü üzerine konuşacağız konuğumuz Tunç Dindaş, hoş geldin Tunç

Tunç Dindaş:Selam 

Z.R.G.: Senin grafitti kültürünün Türkiye’ye gelmesinde önemli bir payın var. 80 öncesinde Türkiye'de graffiti pek bilinmiyordu sen nasıl başladın bu işe ve ne gibi sıkıntılar çektin?

T.D.: Çocukluğumdan beri bir şeyler çizmeye merakım vardı zaten, ilk grafitti çalışmalarını ise 80’li yıllarda plak kapaklarında ve filmlerde gördüm ve bunu sokaklara nasıl taşırız diye oturup düşündük böylece başlamış oldum fakat, o yıllarda en büyük sorun sprey boya temin etmekti çünkü Türkiye'de yalnızca beyaz boya bulabiliyordunuz. 

Z.R.G.:80 öncesinde Türkiye'de duvarlarda politik sloganlar yazılı oluyordu...

T.D.:Break dans yaptığımız yerlerde duvarlara bir şeyler yapmaya çalışıyorduk fakat o dönemde insanlar bizi bu yaptığımızdan dolayı komünist olmak ile itham ediyordu. 80’lerin sonuna 90’ların başına dek yaptığımız her şey insanlar tarafından politik bir tavır olarak algılandı.
Ben 1989 yılında Bakırköy’de polis tarafından yakalandım ve devlet malına zarar vermekten 1.5 sene hapis cezası aldım. Her ne kadar mahkemede bu yapılanın pop-art kültürüne dahil bir sanat dalı olduğunu anlatmaya çalışsam da anlaşılmadı. 

Z.R.G.: O dönem graffiti kültürü yer altı kültürünün neresinde yer alıyordu?

T.D.: Türkiye'de insanlar bir şeyi merak ettikleri veya o şey moda olduğu için yapmaya başlar genelde, ne olduğuna dair bir fikirleri yoktur ve araştırmazlar, kimileri de oturup işin tarihini araştırmaya başlar, benim başladığım dönemden geriye graffiti yapan tek ben kaldım açıkçası.
90’ların ortasında uzunca bir süre Blue Jean Dergisinde hip-hop sayfalarını hazırlarken graffiti fotoğrafları yayınladım ve bu şekilde tanındı graffiti sanatı.

Z.R.G.:Graffiti şu anda popülist bir kültür haline geldi mi?

T.D.: Elbette, şöyle ki, ilk başladığımızda 4-5 kişiydik zamanla bu sayı arttı Blue Jean Dergisinde köşenin yayınlanması ve Türkçe rapin patlaması ile moda halini aldı graffiti. Gençler bir şeyler karalamaya, yapmaya başladı ve büyük şirketlerde markalarını bu gençlere duyurmak için graffiti ve hip hop kültürünü kullanmaya başladı. Bu noktada bizim onlara imkan sunduğumuz düşünülebilir ancak bütün kültürler karşıt bir tavır olarak doğarlar ve ardından sistem tarafından kullanılırlar.

J.K.: Bir soru yönlendirmek istiyorum; az önce benimle beraber başlayan insanlardan geriye bir tek ben kaldım dedin, o dönemin ardından yeni katılanlar aynı eğilimi gösteriyorlar mı? Sisteme adapte oldukça bunun endüstriyel bir üretime dönüşmesi söz konusu çünkü...

T.D.: Başından beri bu işin içinde var olduğum ve daha fazla bilgi sahibi olmamdan dolayı bu kültürü tanıtmak için ön plana kendim çıkmayı tercih ettim. Bazı gençler bu işin sergi salonlarında değil sokaklarda yer alması gerektiğini düşünüyor ve kendilerini vandal olarak nitelendiriyorlar fakat, henüz çok gençler ve ne yaptıklarını pek bilmiyorlar. Otuzlu yaşlarına geldiklerinde yaşayacakları maddi sorunlardan dolayı sergi fikrine sıcak bakacaklarını düşünüyorum. Mesela biz ilk başladığımızda pahalı olduğu için sprey boya alamazdık çalar, sprey başlıklarını ise deodorant uçlarından uydururduk şimdi ise grafitti bir sektör halini aldı. Her türlü malzemeyi bulabiliyorsunuz, sistem bunu içine çektiği zaman paranız var ise istediğinizi yapabiliyorsunuz

Z.R.G.: Bir fanzin çıkarttığını biliyoruz biraz ondan bahseder misin?

T.D.: 1996 senesinde çıkartmaya başladım bu fanzini ve parasız olarak dağıtmak istiyordum. O dönemde Show TV’de çalışıyordum ve bir gece mesaide kimse fark etmeden 300 kopyasını çıkarttım, ardından bir break dans yarışmasında tüm bu basmış olduğum fanzinleri ücretsiz olarak dağıttım. İkinci sayı 1998 senesinde çıktı ve gene bir break dans partisinde bu defa satıldı.

Janset Karavin: Fanzinlerin içerikleri genellikle siyasi veya edebi oluyor sizin çıkarttığınız ise graffiti ile ilgili öyle değil mi?

T.D.: Evet, Black Book dediğimiz içinde graffiti taslaklarının olduğu defterler vardır bunların içerisindeki sketch’lerin, siyah beyaz grafitti fotoğraflarının ve graffiticileri ilgilendiren haberlerin yer aldığı bir fanzindi bu.

J.K.: Şu anda var mı peki böyle bir fanzin?

T.D.: Şu anda yok. 2000’lerin başında farklı şehirlerde birkaç deneme yapılmıştı, ancak artık her şey internet üzerinde yapılıyor ve gençler fanzine pek ilgi göstermiyor.

J.K.: Peki, çok teşekkürler katıldığın için. Herkese iyi akşamlar.